EKSİK ŞİİR
Bir şiir eksik
hayatımda hangi dizeyle başlayacağımı bilemediğim. Kitaplar karıştırıyorum,
okudukça bulamıyorum. Kilometreler hatta şehirler katediyorum ilerlediğimi fark
etmeksizin yok yine yok bulamıyorum ve çok zorlanıyorum. Bu dünyaya seçme
şansım olsaydı seçeceğim bir yer olmazdı desem çok mu kendini beğenmiş dersiniz
bana? Oysa ben zariflikten zerre kadar nasibini almamış bu dünyada yaşarken ve
incinirken kimseye çok kabasınız demiyorum. Demiyorum ve kimseyi
yadırgamıyorum. Mesela bugün güzel ülkemde terörden kaç kişi ölmüştür diye
gözlerimi açtığımda yatağımdan kalkarken “3-5 şehit için ortalığı ayağa
kaldırmanın alemi yok” diyen devlet adamlarını yadırgamıyorum. “Bir ülkeyi
tanımak için o ülkedeki ölüm şekillerine bakın” diyen Albert misali ; elektirik
çukurlarına düşen, töreden dolayı öldürülen, kendini pikaçu zannederek
balkondan atlayan, pek faydalı biber gazından zehirlenen insanlara üzülmüyor;
hatta bunlara tebessüm bile ediyorum. Çünkü artık yaşadığım ülkede bir şeyleri
fark edenler için yaşamak sadece incitici. İnsanlar kendilerine dayatılanlara
eyvallah diyerek onlar için çizilmiş çemberlere yerleştikleri sanarak orada
sıkışıp kalıyorlar. Hal böyleyken bir şiirinde kendini iskemle zanneden Müjdat
Gezen’den bir dizeyi “Ama çok dikkatli olalım şemsettin, sen de fark ettin,
zaman kötü! En iyisi biz işi deliliğe vuralım” dizesini hatırlamadan
edemiyorum. Şu meşhur kral hikayesi geliyor sonra aklıma ; zamanında bir kral
fal baktırır ve falında gördüğü üzere falcı belli bir süre sonra şehrin
sularının değişeceğini ve bu sulardan içen herkesin deli olacağını söyleyerek
kralı uyarır. kral hemen tüm saray halkına yetecek kadar su depolar ve o gün
geldiğinde halk suyu içerek delirir, saray ahalisi ise o sulardan içmediği için
akıllı kalır. Ama zamanla kral bu deli halkı yönetmekte zorlanır ne yapsa
onlara söz geçiremez ve son çareyi gidip halkın suyundan içerek deli olmakta
bulur. Kısacası öyle tutuklu gazetecilerin hücrelerinden yazdığı köşe
yazılarının yer aldığı sınırlı sayıda gazetecide satılan gazeteleri bulup
okuyup ; ya da bir Banu Avar vardı sınırların ötesinde diye kaliteli bir iş
yapardı birden yok oldu( edildi) diye düşünüp araştırmaya gerek yok , bunları
anlamanın üzülerek söylüyorum ki artık bir faydası yok. Tüm bunlara susuyorken bu insanlardan basitçe
insani duygular beklemekse sadece gaflet..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder